15 Aralık 2014 Pazartesi

GİTMEYE DAİR...




Uyandığında gitmiştim,
Yokluğumu gözünde büyütmeni umarak
Sessiz şikayetler bırakmıştım sessiz bitişe göre
Kapatmıştım kapını uykunun masum yüzüne

Üzerimde kırık dökük bir bitirme kararı
Gittikçe ağırlaşıyor seni sen yaptığım her şey
İçimden dışıma adımlıyorum
Bildikçe bilinmez olmuş dünyayı
Sıkış tepiş aklım yine bir kaç adım önde
Yürüyoruz

Çok uzun sürmüştü seni yaratmam içimde
Şimdi yaptıklarımı bozmam gerek ellerimle
Şiire kolay duygular, dile kolay zaman içinde
Kendimi kandıracak hikayelerde
Sen'le donattığım hayatı silmem gerek haritadan
Kalır mı bilmem bana başımı sokacak bir yer
Düşünüyorum

Gece yağmur yağmış toprağa, duymamışım
Her şey canlı olma derdinde, ben bütün kalma
'Hayat bu geçer' iyimserliği eskisinden de uzakta
Ayrılık ayrıldıktan çok sonra başlarmış anladım
Kalp kırıldıktan çok sonra küsermiş hayata
Hep böyle düşmüş onların da payına
Herkes aynı anda konuşurken içimde
Susuyorum

Kafam; 'demişlerdi de inanmamıştım' korosu
Zirvesi fırtınalı olmadan olmaz insan arzusu
Kendini tüketir pencerede baharı beklemek
Sana dair her şey çıkınca kalan
Yalancının mumu gibi yanan kendimi sevmek
Aynalara konuşan boş yüzlere
Kaç yolu varsa söylemenin, ben hepsini denedim...
Olmuyor..


elli bir yılın hikâyesi

Bernard Shaw, yaşını açıkça söyleyen bir kadından korkulması gerektiğini; çünkü bunu açıklayan bir kadının her şeyi açıklayabileceğini söyle...