11 Kasım 2014 Salı

NASILSIN?

Bilmediğimde cevabı, beklerdim
Sorsaydı birisi, ben susup kalsaydım, 
Özlediğim tüm cevaplar içimde sabırsız
İyi olsam senin nasılsın'ların koşar gelirdi  
Kötüysem görünmezdi  merakın
Nasıldım? Kimse sormadı
Sorulmasını çok istediğim anların hiç birinde 
Dün biliyordum, bugün çıkıp gitmişim kendimden
Kalbimi matkapla deliyordum son gördüğümde


Nasılsın?
Düş gibi. Dünya'ya düşmüş kırılmıştım
Başıma tüm kötü şeyler üşüşmüştü
Kendime gelip kendimden sıkılmış,
Yürümeyi unutmuş, uyuşmuş gibiydim
'İyiyim'ler gibi soğuk, yalnız, kelime ziyanı
Her biri ayrı pişmanlık duraksama anı
Kim iyi olmuş ki, ben olacaktım
Senin nasılsın'ların ve benim 'kötüyüm'lerim
Buluşamadığı için olmadı mı tüm bunlar
İnişli, çıkışlı duyguların mesafeli selamı
Kullandım bazen, bazen beni kullandılar

Nasılsın? Nasıl mıydım?
Hangi soruya bu kadar hasret kalınır ki?
Kendi ipime dolanmış,
Hayatı çözmekten ibaret sanmıştım
Düğüm olmuştu özlediklerimle aram
Sessizliğin eteklerine kaçıp yerleşmiştim
Duygularımın hepsi hata kutusuna atılmış
Hatırlamamayı başarmış,unutmakta çuvallamıştım
Nasılım? Sana göründüğüm kadarım
Gücüm zorla çekip alınmış da istifim bozulmamş gibi
Bir an seçilmiş bir an unutulmuşların ahlarında
Kulaklarım sağır olmuş gibi
Kırılmış kalplerin hayaleti her yerde
Üzerime bulaşıyor karanlık gölgeler
Çok derinlerindeyim insan kusurlarının

Nasıldı? Nasıl bilirdiniz?
Son anında bile o büyük 'iyi' yalanı
Öyle bilmişlermiş, iyi de neyse
Dünyanın sahte sahnesi büyüttü bizi
Kendi suyuna karıştı gittiğinde iyi ya da kötü birisi
Mezar taşlarının görünmez ortak yazısı;
"Nasıldı?" Ne soruydu, ne de cevap bekliyordu aslında
İyiydi işte, hangimiz iyi değil ki?