14 Kasım 2013 Perşembe

DENEMELER VE YANILMALAR: "Yalnızlık Üzerine Birkaç Söz"...

Hayaller sıyrılır çocuksu çizgilerinden, yüzlerdeki çizgiler derinleştikçe,
Durdurulamaz zaman gelir çalar kapıyı,
Kapı arkasında bir hayat kaçarken ara renklere sessizce. 
Ne çok yalnızlık yetişir büyük kalabalıkların verimli toprağında.
İnsan ne arar da, yılların böyle geçişine göz yumar?
Her bir parçasını bırakır kalbinin, anlatılmayan hikayelerin içinde.
Her hayat gibi olmama telaşında ve herkesten çok mutluluk peşinde


Yaşam…Kozasında sarılmış insanın kanat çırpışıdır, özgürlük masalıyla başı dönmüş haliyle sınırsız yalnızlığa…

Uzaktan iyi görünür aslında özgürlük, kendi rüzgârında uçuşan saçlarıyla.
‘İçinden geldiği gibi yaşamak’ denen o uçsuz bucaksız ülkeye yaklaştıkça, yaklaşır çocukluk.
Yaklaştıkça çocukluk, anıların ağırlığı ve kocaman bir zamanı geri alamamanın çaresizliği de kaybolur sanki.
Kayboldukça çaresizlik, izin verir anılara yakından bakmaya, dokunmadan ve başka bir hayattan kalanlara bakar gibi…
Uzaklaşır, ‘uzaktan korkma’ diye fısıldarken…Duymazsın. Gözlerini sana dikmiş kaç yalnızlık içinde yapayalnız kalırsın…
Yapayalnız…


Yaşam…Kozasından çıkan insanı bekler…Öğretici bir öğütmedir bu… Tükenmenin iyi hikayesinde, iyi başlangıçlar ve yalnız sonlar vardır.

Zamanın elinde herkes bir tutsak iken sevmenin yanılgısında herkes bir tutsağa tutsak.
Bir akşam vakti ölmelidir insan yalnızlıktan, yalnızlıktan ölecekse illa…
Ne güneşin herkesi gölgelere kovaladığı, ne de gecenin ay ve yıldızlara sahne aldırdığı anlarda…
Kalpler kırmışsa kalabalıkların içinde ölmelidir, seviyorsa yalnız…Kalabalıkların sesi yüksektir kendisinden kaçanlar için, sevmenin asaletine yakışansa yalnızlık.

Yolculuksa yalnızlık, duraksızdır. Ya iner gidersin toprağını suyunu bilmediğin bir yerde, ya da yerini alırsın koltuğunda. Gözlerinde kısa izler bırakarak geçer pencereleri ışıklı derme çatma evler.  Issızlığın ortasında durmadan gidersin, varmak istemediğin ve varacağın yere.
Molasız yolculuklar boyunca, bir yalnızlıktan diğerine…
Yalnız yollar, içine çıkmaz sokaklar saplanmış ıssız şehirleri bağlar birbirine. Herkesin sonunu görene kadar dönmeye ikna olmadığı, ayrıcalıklı olmak istediği çıkmaz sokaklar..
Her insan korkar yalnızlıktan, ama yaşayacaksa illa kendisine bahşedilsin ister, en ayrıcalıklı yalnızlıklar.

Ve işte yaşıyoruz,
Nerede görülmüş yalnızlıktan ölen?
Nerede yalnızlıktan güne başlayamayan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder