3 Şubat 2016 Çarşamba

BİR GÜN DELİRECEĞİMİ BİLİYORDUM

  Caras Ionut

Düşünmek istemiyorum. Sonrayı ya da önceyi. Bunlar acıtıyor, bunlar gibi her şey.
Kararsızlıklar üzerinde yürümek gibi iğneli.
Yalınayak.
Ben bakmayınca bakıyorlar, denizi uçup geçmiş kuşlar. Bakmıyorum ben.
Söyleyecekleri var, konuşmayı bilmiyorlar. Anlaşmamız buna bağlı.
Konuşmamalarına.
Nasıl bir araya gelmiştik biz?
Yanlışlıkla. İlahi yanlışlıklar zincirinin sonunda....

Beklemeyin orada. Beklemesinler. Koşarken seçebildiğim bir kaç gülen yüz. 
Mutluluktan ölmüşler. 
Parçalayıp dağıtıyorum zamanı içimde, toplayıp kaldırıyorum kimse gelmeden.
Özetleme cezasına çarptırılmış olabilirim anladıklarımı, sadece bunun için bile...
Burada olmuş olabilirim.
Bakıyorlar. Ben bakmıyorum.
Bitmez tükenmez bir merakla cezalı gibiler. Nehirleri kurumuş da, oradan çıkıp gelmişler.
Dönüp dolaşıp aynı sözcükleri buluyorum.
Aynı yollardan tekrar tekrar geçmek de kaybolmak değil midir?
Hatırladıklarımın çoğu yaşadıklarım değil.
Çoğaldıkça çoğalıyor .
Sanki dayanabilecekmişim gibi, görmek istiyorum gerçekleri...
Sadece bunun için bile delirmiş olabilirim. 





1 yorum:

  1. Yazar kendini yazıyla belli eder... Özgür olmanın ilk koşulu özgün olmaktır... En kestirme özgün olma hâli yazı yazmaktır... İçinizdeki tutsak sözcükleri birer martı kılığıyla yazıya döktüğünüzde özgürlük kendiliğinden sökün eder... Yazınızı b/ilgiyle okudum... Özgürlüğünü bekleyen sözcüklerinizi yazı tarlanıza ekiniz ki güneş açsınlar...

    YanıtlaSil