Oysa, her vedanın yan yana duran, asil bir
ruhu ile ezilmeye hazır bir gururu,
uzanıp gözlerini kapatan sıcak bir insan
eli, gitmesin diye bir köşede ağlayanı,
giderken arkasına bile bakmayanı vardır.
İstanbul’un vedası, sessizce içimize
yalnızlığı bıraktı, nesiller boyunca her birimize miras kalan...
Yıldızların ışıklarıyla kutsadığı bir gece,
Meleklerin kollarında güvende olduğunda gel.
Mecnunları aşkların kor ateşine attığın,
Keder gözyaşlarından alıp
Nedensiz sevinçlere bıraktığın günlerdeki gibi,
Gel yine İstanbul..
Her bir sabahında ayrı bülbül serenadın,
Her şairin kalbinden akan kanla
Kutsanmış şiirlerin olduğunda,
Yetim kalmış nicesine kucak açtığın,
Rüzgarınla yok ettiğin düşmanların,
Yeri göğü inleten şahlanışlarınla
Tüm boyun eğişlere inatla başkaldırdığında gel..
Ölümsüzlük suyundan içmiş notalardan ismin,
Kalbini çaldığın ressamlardan rengin,
Her maceraperestin gönlünden
Hafifmeşrep güzelliğin geçtiğinde gel…
Gel yine İstanbul..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder