8 Eylül 2013 Pazar

DENEMELER ve YANILMALAR - Şehirde tanışmalar

Şehirde bir tanışma-1
‘Birbirine aşina insanlar ülkesi’
 Bir insanı bilmek ne güzel, ne güvenli bir yolculuktur.
Yanında, yakınında, elleri üzerinde, kelimeleri birbirlerine yıllardır aşina.
Yakın arkadaşlar... Yakın arkadaşların hep yaptıkları…
Onlara sıradan gelen şeylerin tümü…

Ne hoş bir ülkedir, kapısından bakıp asla giremeyeceğin,
İçerdeki herkesin zaman anahtarıyla kapıları açabildiği,
Girdiğinde yolunu rahatlıkla bulabildiği,
Nerelere uğrayıp uğramayacağını hissedebildiği,
‘Birbirine aşina insanlar ülkesi’.

Bu ülkenin yerlisi, yabancıların ne hissettiğini bilmez.
Herkes birbiriyle mutlu oluverir yabancının önünde
Gardını alır girersin, peşin yargılarını kapıda bırakıp.
Sadece ayakta kalmak olur amacın, onu da başaramazsın.
  
Şehirde bir tanışma-2
Hayranlık
İnsan tanınabilir mi ‘gerçek anlamda’?
Sırtını dayayabilir, ya da  yüzünü çevirebilir mi,
kararlılığından asla emin olamayacağı bir varlığa?

Aynı şehrin farklı kuytularında,
Gözlerden uzak onlarca an’dan sonra
Bir gün iyi bir salonun, güzel bir tanışma anında,
Güzel giysiler içinde iki kişi gülümsedi birbirine…
Bir taraf ‘hayranlığının’ gücüyle buldu diğerini,
Diğeri hayran olunmak için hazırdı orada.

Şehirde bir tanışma-3
Ve Yalnızlaşmak Kalabalıkla…
Fonda gece siyahı, üzerinde yanıp sönen yaşamlarla boyanmış bir şehir..
her aşk ilk burada sözleşir, her son ilk burada vedalaşır.
Belki yarınların içinde güzel olanlar vardır,
şehrin bir köşesinde bizi bekleyen ..
belki de çoktan geçip gitmiş bir gezginin bıraktığı
dilek parasıdır hayat..

Aynadaki, kadehteki, penceredeki aksine kalırsın,
Bir geceye bakarken ışıklı bir salondan,  
Kiminin hayallerini süsleyen dokunuşlar,
kimisi için konuşmaya üşenmenin yerine geçer.
Kayar altından zemin, yer yerinden oynar.

Kalabalıkların içinde, insanın kendi yalnızlığıyla tanıştığı anlar
Pamuk ipliğine bağlı olduğu anlaşılan mutluluklar.

Şehirde bir tanışma-4
Tanıdığını sandığın bir an vardır…
Birisi gider. Ortada göstermediği bir hayat,
Yağmur altında beklerken bilmediğin dilde bir dua
Tanımadığın bir kadın, elini tutar bir çocuğun,
Çocuğun gözlerinde arkasından gözyaşı döktüğün adam,
Seninle hiç paylaşılmamış bir hayat çıkar karşına.

Birisi gidip birisi kaldığında tanışır bazen iki insan…
Kalan tanışır gidenden kalanla,
Konuşulmamışların içinden çıkan bir hayatla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

elli bir yılın hikâyesi

Bernard Shaw, yaşını açıkça söyleyen bir kadından korkulması gerektiğini; çünkü bunu açıklayan bir kadının her şeyi açıklayabileceğini söyle...